İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynep Özdamar Ertekin, moda sektöründe yenilik arzusu ile sürdürülebilirlik arasındaki ilişkiyi konu alan makalesiyle uluslararası ödüle layık görüldü. İngiltere merkezli Emerald yayıncılığın pazarlama alanındaki prestijli dergilerinden Journal of Social Marketing tarafından sayılı bilim insanına verilen ‘üstün makale’ ödülünü (Literati Award 2024) alan Ertekin, ülkemize büyük gurur yaşattı. Yaklaşık 15 yıldır sürdürülebilir moda konusunda araştırmalar yapan Ertekin, makalesindeki özgün değerlendirmeleri, kapsamlı literatür taraması ve sosyal pazarlama alanında sunduğu çözüm önerileriyle fark oluşturdu.
‘Yenilik arzusu ve sürdürülebilirlik: Moda endüstrisinde sosyal pazarlamanın zorunlu gereksinimi’ adlı makalesine ilişkin bilgiler paylaşan Doç. Dr. Ertekin, “Aşırı moda tüketiminin sosyal ve ekolojik refah üzerindeki olumsuz etkileri, gelecek nesilleri tehdit ediyor. Bu nedenle sürdürülebilir çözümlere yönelik ihtiyaç artarken, bunların sosyal pazarlama çabalarıyla desteklenmesi her zamankinden daha kritik bir hale geldi. Biz de Prof. Dr. Deniz Atik ile birlikte yaptığımız bu çalışmamızda, tüketicilerin yeniye duyduğu arzuyu etkileyen faktörleri ve sürdürülebilir tüketim gereksinimindeki artan ihtiyacı inceledik” diye konuştu.
“Sosyal pazarlama çözümleri sunduk”
Doç. Dr. Ertekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüketicilerin yeniye olan arzusunun neden bu kadar derin olduğuna ve bunun moda endüstrisinin sürdürülebilirlik hedefleriyle nasıl çeliştiğine odaklandık. Tüketicilerin yeniye duyduğu arzunun arkasındaki psikolojik ve sosyal ihtiyaçları, bu arzuyu körüklemede moda şirketlerinin rolünü açıklamak istedik. Ayrıca, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik sosyal pazarlama çözümleri sunduk.”
“Yeniye olan arzu da dikkate alınmalı”
Tüketicilerin moda alanında yeniye duyduğu arzunun devam ettiğini ifade eden Doç. Dr. Ertekin, sürdürülebilirlik konusundaki çalışmaların da bunu dikkate alması gerektiğini vurguladı. Ertekin, “Modada fazla tüketim ve üretim tehlikeli sonuçlar doğurmakta. Ancak çalışmamızda açıkladığımız gibi modada yeniye olan ilgi de azımsanacak seviyede değil. Markalar da yeniye duyulan bu arzuyu dikkate alarak sürdürülebilirlik politikalarını belirlemeli. Örneğin; ileri dönüşüm, paylaşım, tamir, ikinci el, döngüsel moda ve ortak tüketim gibi uygulamalara daha çok odaklanılabilir. Makalemizde, bunların nasıl yapılabileceğine ilişkin önerileri de aktardık. Sürdürülebilirlik; halk arasında bazen eskiyi değerlendirmek, modada eskiyi giymek olarak yorumlanabiliyor. Ancak tam olarak böyle görmemeliyiz. Modada yenilik arzusu ile sürdürülebilirlik anlayışı bir araya getirilerek, tüketicinin talepleri karşılanabilir. Tüketicinin beklentilerine yanıt veren bir ‘yeni’ kavramı oluşturulabilir” ifadelerini kullandı.
